27. GENEL KURUL MESAJI

 

Türkiye ve dünya üzerindeki gelişmelere baktığımızda, geçtiğimiz dönemin ne kadar zorlu ve yorucu olduğunu ama aynı zamanda da özgürlükler ve demokrasi adına çok önemli imtihanların verildiği bir dönem olduğunu görmekteyiz.

 

Sağlık mesleğinin en önemli örgüt yapısına sahip olan biz Eczacılar, her zaman savaşa karşıyız. Bunun içindir ki; Suriye’deki iç savaşın biran önce son bulması en büyük dileğimiz. Ülkemizin de böyle bir savaşın içinde olmasını asla uygun bulmuyoruz. Aynı şekilde Ukrayna’da, Rusya’nın baskısı üzerine Avrupa Birliği ile Ortaklık Anlaşması imzalamaktan vazgeçen Kiev yönetiminin halk tarafından protesto edilmesinin, geçtiğimiz döneme damgasını vuran önemli bir olay olduğunu düşünüyoruz.

 

Ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde de özellikle Taksim Gezi Parkı’nın yayalaştırılma projesi kapsamında başlayan gezi olayları -ki bu olaylar çoğulcu demokrasi adına verilen bir mücadele olarak tarihteki yerini almıştır- hiç suçu olmayan gencecik bedenlerin hakkın rahmetine kavuşması ile son bulmuştur. (Ethem Sarısülük, Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Mehmet Ayvalıtaş’ları kaybettik.) Onları buradan bir kez daha rahmetle anıyoruz. Umarız ki bundan sonraki süreçte demokratik bir hak olan eylem yapma özgürlüğüne saygı duyulur ve yok yere gencecik insanlarımızı kaybetmeyiz.

 

Sene sonuna doğru ortaya çıkan skandallar, ülkenin dört bir yanındaki rüşvet ve ihale yolsuzluk haberleri, ses kayıtları ve tapeler, arkası yarın gibi ardı ardına patlamaya başlamıştır. Halkımız geceleri yeni bir ses kaydı duymadan uyuyamaz olmuştur neredeyse! Bunlar olurken, yüzlerce insanımızın, yeterli delil olmamasına rağmen hala demir parmaklıklar ardında olması da, tahliye olanlara sevinemediğimiz, gerçekten ülkemiz adına üzücü gelişmeler olmuştur.

 

Bilindiği gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve özellikle de siyasi istikrar çok önemlidir. Ama bunun olabilmesi için de sağlamamız gereken en önemli şey “GÜVEN” dir. Güven olmadan siyasi istikrar da olmaz, barış ve huzur ortamı da oluşmaz, çalkantılarla dolu bir ülke haline geliriz. Biraz zaman alacak gibi görünüyor ama umarım hızlıca bütün bu sıkıntılar çözülür ve bir an önce istikrarı yakalarız.

 

Değerli Ortaklarımız;

2013 yılı Kooperatifimiz için de çok önemli bir yıl oldu. 10 yıllık EDAK ile işbirliğimizi bitirdiğimiz, bağımsızca tek başına yol yürüdüğümüz ilk senemizdi. Hafızalarımızı biraz zorlarsak 2013 Ocak ayına nasıl giriş yaptığımızı hepiniz hatırlarsınız. 29 Aralık – 2 Ocak arası 4 gün içerisinde stokumuzu yeniden oluşturma zorunluluğu oluşmuştu ve 7.000.000 TL lik stoku o 4 günlük süreçte gece gündüz çalışarak şubelerimize kazandıran GEK ve Farmalojistik çalışanlarına bugün tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca o dönemde her anlamda yanımızda olup stokla ilgili sorunlarımızın hızla çözümünde yardımcı olan Bursa Ecza Kooperatifi, İstanbul Ecza Kooperatifi çalışanları ve yönetim kurullarına da sonsuz teşekkürler ediyorum.

Hayata böyle başladık ve 1-2 ay gibi kısa bir sürede toparladık. Hatta Mart ayına fuarımızı bile yetiştirdik. Sektörde bir ilk olan sanal Gekvizyon satış etkinliği sonrası, büyük GEK ailesinden 600 kişilik bir grupla Kıbrıs’ta muhteşem bir tatil yaptık.

Aradan birkaç ay geçti, bir baktık ki, pazar payında Türkiye’de ilk ikide olan bir özel depo, aynı bizim gibi bir sanal fuar yaptı, hem de aynı otelde hem de aynı sanatçı ile. Yani her zaman dediğimiz gibi “GEK gelişimin ve değişimin öncüsüdür”.

 

Bu sloganın içini doldurmak için, aidiyet sunumlarında da anlattığımız gibi, eczanelerimizin gelişimi için her türlü katkıyı vermeye de devam ediyoruz. Son üç yıldır Eczacı ve eczane teknisyenleri eğitimlerini 9 ilde uygulamaya hiç ara vermedik. Bu dönemde tek farklılığımız akademik eğitimlerimizi daha ön plana çıkarmak oldu. Projelerimiz 2014 yılında da artarak devam edecek. Yalnız eğitimler değil, yeni yeni projelerle GEK ortaklarımızı geleceğe taşımakla ilgili yoğun çaba içerisinde olacağız.

 

Değerli Meslektaşlarım;

Bu dönemde Yönetim olarak en önem verdiğimiz olgu insan ilişkileri oldu. Ortaklarımızla çok daha sık bir araya gelerek, eczacılarımıza çalışma modelimiz, projeler ve eğitimlerimiz ve diğer faaliyetlerimizle ilgili bilgiler aktardık. Sorunlarınızı dinledik, her zaman için yanınızda olmaya ve her türlü probleminizi çözmede katkı vermeye çalıştık.

 

İlaç sanayi ile iyi olan ilişkilerimizi bu dönemde daha da pekiştirdik. Çünkü ilaç sanayi bizim için çok önemli bir iş ortağıdır. Böylece ilacın mal fazlası, vadesi, kampanyalarının zamanında size ulaşması gibi konularda büyük sıkıntılar yaşamıyoruz. İlaç sanayinin bu iş birliği ile 7 Yıldızlı Eczane Projemizdeki eğitim çalışmalarında önemli destekleri de oluyor. Destek veren firmalara buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

 

Eczacı odalarımızla da ilişkilerimizin her anlamda gelişmesine önem verdik. Bunun sonucudur ki eğitimlerimizin birçoğunu odalarımızla ortak yapar hale geldik. Devamında eczacılarımızın karşısına, onları geliştirecek daha da güzel çalışmalarla çıkacağız diye düşünüyorum.

 

Elbette ki sosyal ve kültürel etkinliklere de çok önem veriyoruz. GEK Sosyal Etkinlik Komisyonumuz fotoğrafçılık, tiyatro ve sanatsal etkinlikler çalışmalarına hızla devam ediyor. Üstüne basa basa gururla söylüyorum ki; böyle bir yapılanma Türkiye’de sadece GEK’in başarısıdır. Bu çalışmalarımızın bölgemizin tüm illerinde yaygınlaşmasını umuyoruz.

 

Değerli ortaklarım;

Güney Ecza Kooperatifi projeleriyle, iletişimiyle, sosyal faaliyetleri, geleceğe bakışı ve yenilikçi yaklaşımı ile sektörün hızla büyüyen ve en beğenilen yapısı haline geldi. Eczacı odalarımızın, siz değerli ortaklarımızın ve yeni katılacak gençlerimizin katkılarıyla, kısa dönemde çok daha büyük yükseliş içinde olacaktır. Bundan en ufak bir şüphe duymuyorum.

 

 

Ecz. Tarkan BİR            

GEK Yönetim Kurulu Başkanı